Kilo vermek isterken sağlığından olmak kimsenin isteyeceği bir durum değil. Ancak internette dolaşan ve fısıltı gazetesiyle etrafta dönen bilgi kirliliği insanların kafasını karıştırarak yanlış diyetler uygulamalarına sebep olabiliyor. Peki sağlıklı bir şekilde kilo vermek veya formunu korumak isteyenler ne yapmalı?
Daily Mail’in haberine göre, iki uzman diyetisyen, Akdeniz’den keto’ya, veganlıktan carnivore’a son yılların popüler beslenme biçimlerinin artılarını ve eksilerini ortaya koyarak insanlara yardımcı oluyor.
İşte en popüler dört beslenme biçimi…
KETOJENİK DİYET
Son yılların popüler diyeti ketojenik diyet; Kim ve Kourtney Kardashian, Halle Berry, Gwyneth Paltrow gibi A listesindeki ünlülerin övdüğü bir rejim.
Keto diyeti olarak da bilinen ketojenik diyet, neredeyse tüm karbonhidratların kesilmesini ve her öğüne yüksek miktarda yağ ve protein eklenmesini içeriyor.
Ekmek, pirinç ve makarnanın yanı sıra tatlı, çikolata ve pasta da yasaklanıyor. Hatta süt ürünleri, meyve ve sebzeler bile sınırlı tutuluyor.
Birmingham’daki Aston Üniversitesi’nden diyetisyen Dr. Duane Mellor’a göre, ketonun tip 2 diyabet hastalarında kilo kaybına ve kan şekeri seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olduğu ortaya çıktı.
Diyet, vücudu enerji için glikoz yerine yağ yakmaya zorlamayı amaçlıyor, bu süreç de ketozis olarak biliniyor. Ek olarak, yüksek yağ içeriğinin iştahı azaltabileceğini ve kilo kaybına yardımcı olabileceği söyleniyor.
Ancak Atkins ve Dukan yaklaşımlarına benzeyen diyete bağlı kalmak oldukça zor. Uygulayacakların ketozisin başlaması için günde yaklaşık 40 gramdan az karbonhidrat ve 75 gramdan az protein alması gerekiyor.
CARNIVORE DİYETİ
Etobur diyeti olarak bilinen carnivore diyeti, atalarımızın çoğunlukla et yediği ve günümüzün karbonhidrat ağırlıklı beslenme tarzının sağlık sorunları riskini artırdığı inancından doğdu.
Diyetin anksiyete, obezite, diyabet ve hatta artrit tedavisinde yardımcı olabileceğine inanan Amerikalı ortopedi doktoru Shawn Baker ve Jordan Peterson gibi kişiler tarafından yayıldı.
Etobur diyeti, keto diyetinin bir versiyonudur çünkü vücut, karbonhidratlar olmadan yağ yakar.
Yüksek proteinli bir diyetin faydaları arasında daha uzun süre tokluk hissi yer alır, çünkü besinlerin sindirilmesi karbonhidratlara göre daha uzun sürer.
Ancak diyetisyenler etobur yaklaşımı önermiyor. Beslenme uzmanı ve “Unprocess Your Life” kitabının yazarı Rob Hobson, diyetin meyveleri, sebzeleri, tahılları ve baklagilleri içermemesi nedeniyle vücudun hayati önem taşıyan lif, vitamin ve mineral kaynaklarından yoksun kaldığını belirtiyor.
VEGAN DİYET
Vegan beslenme biçimi, geçtiğimiz on yılın en büyük sağlık trendlerinden biri ve en iyi diyetlerden biri olarak kabul ediliyor.
Veganlık, tüm et, süt ürünlerini kesmeyi ve bol miktarda meyve, sebze, tam tahıl, baklagiller, kuruyemiş ve tohum yemeyi içerir.
Ancak savunucuları, bitki bazlı diyette yüksek miktarlarda elde edilmesi zor olan kalsiyum, demir ve B12 vitaminini almak için güçlendirilmiş gıdalar ve takviyeler tüketerek ihtiyaç duydukları tüm besin maddelerini alabileceklerini söylüyor.
Dr. Mellor, “Vegan diyetleri hem bizim için hem de gezegen için sağlıklı olabilir.”
“Dezavantajı ise sağlıklı olmak için biraz daha fazla planlama gerektirmesi; çünkü vegan beslenmenin dengeli ve sağlıklı olduğundan emin olmak için alınması gereken B12 vitamini, D vitamini, demir ve iyot gibi besinler eksik kalabilir.”
“Ayrıca, vegan beslenmek istiyorsanız, içerdikleri amino asitlerin tamamını alabilmeniz için protein kaynaklarını karıştırmanız önemlidir.” diyor.
Hobson, yüksek lifli diyetin sadece bağırsaklarınız için iyi olmadığını, aynı zamanda kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve bazı kanser risklerinin azalmasıyla da ilişkili olduğunu söylüyor.
AKDENİZ DİYETİ
Akdeniz diyeti, makarna ve pizzayla yetinmek yerine bol miktarda taze meyve, sebze ve balık ve zeytinyağı gibi yiyecekler tüketmeyi içerir.
Diyet, İtalyanların ve İspanyolların uzun ve sağlıklı yaşamalarının, düşük obezite ve hastalık oranlarının ardındaki sır olarak kabul ediliyor.
Kalp hastalığı, bazı kanserler ve tip 2 diyabet riskinin azalmasıyla bağlantılıdır. Bu yüzden diyetisyenlerin en çok tavsiye ettiği besinlerden biridir.
Hobson bunun “mükemmel bir diyet” olduğunu söylerken araştırmalar da “altın standart bir beslenme şekli” olduğunu belirtiyor.
Dr. Mellor da, “Bilimsel kanıtlar bu yaklaşım için güçlü olduğundan, Akdeniz diyetini önermeyi daha çok tercih ediyorum” dedi.
Ancak çok fazla makarna, ekmek ve pirinç yememek konusunda uyarıyor ve bunun yerine tahıl ve arpayı öneriyor.